top of page
Search

ÖZGÜRLEŞEN BİR NESLİN MODA İKONU: JANE BIRKIN

  • retropol
  • Jun 11, 2019
  • 3 min read

Updated: Jun 27, 2023

Yönetimlere ve baskılara başkaldırı yıllarında bohemliğin, anarşizmin ve Swinging London akımının gençler arasındaki popülerliği süregeliyordu. Jane Birkin, kesinlikle bu dönemin önemli yüzlerinden biriydi. Modadaki duruşunun yanında, müzik ve sinema alanındaki işlerinin yanı sıra hayatının aşkı olarak tanımladığı müzisyen ve ressam Serge Gainsbourg ile olan ilişkisi ile herkesin yakından takip ettiği bir isimdi Birkin. Biz de Retropol ekibi olarak bu haftamızı 68 kuşağının It Girl’ü Jane Birkin’e ayırdık.




Jane Birkin, 14 Aralık 1946’da Londra’da doğdu. İlerdeki ışıklar içerisindeki hayatının aksine çocukluğu bir çiftlikte, mısır tarlalarının ve çiftlik hayvanlarının arasında geçmiş. Buna rağmen Birkin, sanattan da uzak yetişmemiş, İngiltere'de oldukça tanınan bir oyuncu olan annesi Judy Campbell ile büyümüştü.



19 yaşına kadar oldukça sade bir hayat geçirmiş olan Birkin, kendisiyle daha sonra kısa süreli de bir evlilik yaşayacağı besteci John Barry tarafından keşfedildi. Barry ile evliliği sinema dünyasına da adım atmasına yardımcı oldu. Sinemada yer aldığı birkaç filmin ardından 1966 yılında Vanessa Redgrave ile rol aldığı Blow Up filmindeki performansı, onu dünyaya tanıttı.


Başarısının ardından pek çok yönetmenin aradığı isim olan Birkin, 1968 yılında Fransa’da çekilecek olan Slogan filmine Fransızca bilmemesine rağmen başrol olarak seçilmişti. Kariyerinin en önemli yıllarının başladığı bu dönemlerde Slogan, Birkin’in hayatını ömür boyu etkileyecek bir kişiyle tanışmasına vesile oldu. 68 kuşağının bohem yıllarında Fransa’nın asi çocuğu olarak da bilinen müzisyen Serge Gainsbourg, Slogan filminin erkek başrolü için seçilen isimdi. Kendisinden 18 yaş büyük bu adamla filmin tanışma yemeğinde karşılaşan Jane Birkin, ilk gördüğünde Serge’yi burnu havada ve oldukça küstah bulmuştu. Yine de gecenin ilerleyen saatlerinde ikili kendilerini Paris sokaklarında romantik bir şekilde dans ederken buldular.


Bu romantik gecenin ardından tüm dünyada tutkusuyla nam salmış bir aşk hikayesi de başlamış oldu. Serge’nin eski aşkı Bridgit Bardot’a yazdığı Je t’aime… moi non plus şarkısını Jane ile seslendirmesiyle Birkin’in müzik kariyeri de başladı. Dönemine göre oldukça erotik bulunan bu parça, İtalya ve İngiltere gibi birçok ülkede yasaklandı. Buna rağmen şarkı, listelerde zirveleri zorlamış ve dinlenme rekorları kırdı.



Serge’nin “benim bir ömürlük ilham perim” dediği Birkin’le ilişkisinden Charlotte adında bir kızı oldu. Şimdilerde Fransız Sinemasında da çokça gördüğümüz Charlotte Gainsbourg, Jane ve Serge'nin aşklarının en büyük kanıtıydı. İkilinin oldukça çalkantılı geçen ilişkileri Serge’nin alkol ve öfke problemlerine rağmen 11 sene kadar sürdü. Serge’nin her geçen gün artan problemleri Jane’i evi terk etmek zorunda bırakmış ve ilişkilerinin sonlanmasına sebep olmuştu.



İkilinin ne kadar birbirleriyle olan bağları tam kopmamış olsa da ayrılmalarıyla Serge’nin hem hayatı hem de sağlığı gittikçe kötüleşti. Ayrılmalarından yaklaşık 11 yıl sonra Serge'nin vücudu, aşırı alkol ve sigara kullanımına daha fazla dayanamadı. Ünlü müzisyen, 1991 yılında kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetti. Ayrılmalarından onca yıl geçmiş olmasına rağmen ölümünden birkaç gün önce Serge, Jane Birkin’i arayarak ona eski kaybettiği yüzüğüne karşılık yenisini aldığını söylemiş ve ondan bu yüzüğü takmasını istemişti. Birkin, sanatçıya sadece artık içki içmeyi bırakmasını söylemiş ve telefonu kapatmıştı. Bu konuşmadan birkaç gün sonra ünlü sanatçı kızı Charlotte’un kolları arasında hayatını kaybetti.


Jane Birkin, ne kadar daha çok bu çalkantılı aşk hayatı ile konuşulsa da modada da önemli bir isimdi. Fransız olmamasına rağmen Fransa’nın önemli moda ikonlarından biri olarak kabul edilerek birçok farklı markanın reklamlarında yer aldı. Tarzı, kendi döneminin gençleri tarafından taklit edilmiş ve bu yönüyle gençler üzerinde modaya yön veren isimlerden biri olmuştur.




1984’de bir uçak yolculuğunda tesadüfen Hermes’in yöneticilerinden birinin yanına oturmasıyla kendisine hayalindeki çantayı anlatmış ve konuşma üzerine Hermes, kendisi adına “The Birkin” adlı çantayı tasarlayarak piyasaya sürmüştür.


Şimdilerde 72 yaşında olan ve hayatının aşkı Serge Gainsbourg’un ölümünün ardından kariyeri de durgunlaştı. Birkin, Serge’nin etkisinden hiçbir zaman çıkamamış, verdiği konserlerinde hayat arkadaşının şarkılarını seslendirmeyi sürdürerek onu şarkıları ile yaşatmaya devam ettirdiğini söylemiştir.




 
 
 

Comments


RETROPOL

bottom of page